Wikileaks’e karşı ABD devletinin yanında yer alan ticari gruplara karşı başlattıkları saldırılarla ünlenen Anonymous dijital aktivist grubu, 22 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi beklenen ve Türk internet kullanıcıları tarafından büyük tepkiyle karşılanan devlet eliyle filtre uygulamasını protesto etmek için, devlet kurumlarının sitelerine yönelik bir siber saldırı başlatacaklarını açıkladı. Saldırı, “DDoS Attack” (Distributed Denial of Service Attack) tekniği kullanılarak 9 Haziran 2011 saat 18:00’de başladı ve hala sürüyor. Hedef alınan http://www.tib.gov.tr zaman zaman kesintiler yaşadı. Bu saldırıların bir süre daha süreceği tahmin edilebilir.
Bu duyuru üzerine, ülkemizin aşırı sağa meyilli “devletsever” hacker’ları da Anonymous’a karşı bir saldırı başlattı. Bu tip hacker oluşumları ilginç aslında. Doğası gereği bilginin özgür dolaşımından yana olması gereken ve anarşist bir halet-i ruhiye sergileyen hacker camiasının bu kadar devletsever olması daha çok Türkiye’ye özgü bir durum (elbette böyle olmayan hacker’lar da var). “Burası Wikileaks değil, burası Türkiye” gibi eğlenceli çıkışlarla karşılaşıyoruz dünden beri ☺ Bu hacker’ların bazısı “lamer” tabir ettiğimiz kolay yolculardan oluşuyor. Bir kısmının da “derin devlet” bağlantılı oldukları yolunda söylentiler var. Bu söylentilerin gerçekliği hakkında bir fikrim yok.
Anonymous, Tunus’da, Mısır’da da bu tip operasyonlar düzenlemişti. Şimdi Suriye, Yemen ve Libya ile uğraşıyorlar. Türkiye bir diktatörlük değil, demokrasisi (hayli) sorunlu bir ülke. Dolayısıyla sansürle mücadele yönteminin böyle olup olmaması gerektiği konusunda ciddi kuşkularım var. Ben olaya daha çok bir olgu (fact) olarak bakıyorum. Diğer yandan, Tunus’da veya Mısır’da başarılı olmuş bir saldırının Türkiye’de aynı başarıyı sağlaması zor. Ülkenin resmi kurumsal IT güvenliği altyapısı daha sağlam ve otoritelerin elinde bu tip saldırıları etkisizleştirecek araçlar var. Dolayısıyla kurumsal sitelerde ancak kısa süreli kesintiler yaşarız.
Ama, Anonymous’un bir hacker grubu değil de dijital aktivizm yapısı gösteren bir oluşum olmasından hareketle, amaçlarının dünya gündemini Türkiye’de 22 Ağustos’tan itibaren harekete geçecek devlet eliyle sansür ve fişleme altyapısına odaklamak olduğu ve saldırının teknik başarısı ne olursa olsun şimdiden bunda başarılı oldukları söylenebilir. Ülkemiz zaten internet sansürcüsü ülkeler liginde başa güreşiyor ve bu gündem odaklamasıyla yerini perçinlemiş oldu.
Ama öte yandan, bu saldırının yöneticilerimizin zihin yapısında kökleşmiş bulunan internet korkusunu daha da derinleştireceği açık. Şimdi, “interneti devletler yönetsin” korosunun sesi daha yüksek çıkar herhalde.
İmkansızı istedikleri açık, bari gerçekçi olsalar!
10 Haziran 2011
Sonunda siber-savaş ülkemizde de bir cephe açtı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 comments:
Yorum Gönder