Geçen yüzyılın kafasıyla bu yüzyılın internetini düzenlemeye kalkan bu zihniyete, sadece ülkenizde değil her yerde dur demek zorundasınız. Çünkü birer “netdaş” olarak artık gerçekten de dünya vatandaşısınız...
Sosyal medyada İngilizce akışı
izliyorsanız, son zamanlarda şu etiketle mutlaka karşılaşmışsınızdır: #SOPA,
yani “Stop Online Piracy Act” adıyla ABD Kongresi’ne sevk edilen “Çevrimiçi
Korsanlığı Önleme Yasası” taslağının kısaltması... SOPA, geçen yıl Kongre’den geri dönen COICA'nın (Combating Online Infringement
and Counterfeits Act – Çevrimiçi Telif
hakkı İhlalleri ve Taklitlerle Mücadele Yasası http://en.wikipedia.org/wiki/Combating_Online_Infringement_and_Counterfeits_Act) ısıtılıp yeniden piyasaya sürülmüş hali… Başta Holywood olmak üzere telif
hakkı lobileri tarafından desteklenen Temsilciler Meclisi üyesi Lamar Smith ve “12
arkadaşı” tarafından gündeme getirildi.
Yasa taslağı ABD Adalet Bakanlığı'nın ve
telif hakkı sahiplerinin yasal yetkilerini neredeyse uçsuz bucaksız bir biçimde
genişletiyor ve daha da vahimi, bu yetkileri uluslararası hukuk kurallarını
çiğneyecek bir biçimde küreselleştiriyor. Böylece sadece telif hakkını ihlal
edeni değil bu ihlali "kolaylaştıran" siteleri de
engelleyebilecekleri bir mekanizma yaratılıyor: Yani sadece link vermek bile
kapatılmak ve reklam ağlarından dışlanıp, Pay Pal gibi ödeme sistemlerindeki paralarınıza
el konulması için yeterli.
Üstelik bu taslak, sadece telif hakkı
sahiplerinin değil, bu yayınlardan zarar gördüğünü iddia eden herhangi bir hizmet
sağlayıcının de davaya dahil edilmesini mümkün kılıyor. Taslak, özellikle ABD
dışındaki siteleri hedeflediği için, ABD'nin hukuksal yetkisinin ölçüsüz
biçimde genişletilmesi sonucunu doğuruyor ve bu özelliğiyle diğer ülkelerin
hukuksal bağımsızlığına da bir tehdit oluşturuyor.
Ama yasa taslağına karşı, Google, Facebook,
Twitter, AOL, eBay gibi şirketlerden internet konusunda çalışan sivil toplum
kuruluşlarına geniş bir kesime yayılan çok güçlü bir cephe oluştu. Bu cephe,
yasanın ABD Anayasası'nın 1. maddesini ihlal ederek ifade özgürlüğüne kast
ettiği; kara listeler hazırlayarak, internet hizmet sağlayıcılarını sürece
zorla dahil ederek internet sansürüne yol açacağı ve bu hizmetlerin sekteye
uğrayacağı; internet endüstrisinin onulmaz zararlar göreceği; özgür yazılım
hareketinin engelleneceği; kullanıcıların birer yayıncı haline geldiği web 2.0 yapısının
sakatlanacağı; internet güvenliği konusunda ciddi zaaflar oluşacağı ve “deep
packet inspection” gibi teknolojilerle mahremiyet ihlallerinin gündeme
geleceği; yasanın korsanlığı önlemekte etkisiz kalacağı; yasa çalışmalarının
demokratik şeffaflıktan uzak olduğu; özellikle de telif hakkı lobilerinin müphem
çıkarlarının insan haklarının önüne koşularak yasamanın yozlaştırıldığı eleştirileriyle
bu girişimi topa tuttu. ABD hukuksal yetkisinin genişletilmesi tehdidi ise bu
tepkinin küresel boyuta yayılmasıyla sonuçlandı.
Tepkiler sonucunda yasa şimdilik geri
çekildi. Muhtemelen sulandırıp geri getirecekler. SOPA, lobilerin tek
projesi değil. “Protect IP Act” yasa teklifi de benzeri tehditleri içeriyor. Bu
teklif de COICA'yı yeniden yazarak daha vahim hale getiriyor. Bu yasa teklifi
de telif hakkı ihlali kavramını aşırı biçimde genişleterek internet sansürüne
zemin hazırlıyor, hatta engellenmesi istenen içeriklerin arama motorları
tarafından endekslenmesini bile yasaklıyor (http://en.wikipedia.org/wiki/Protect_IP_Act).
Bu arada, telif hakkı lobisi mensubu
şirketler ve buradan para kazanan danışmanlık şirketlerinin yanı sıra yasayı
destekleyen (başta Microsoft ve BSA’sı -Business Software Alliance- olmak
üzere) bir çok teknoloji şirketi de var ve bu şirketler yasaya karşı olanlar tarafından
küresel ölçekte teşhir ediliyor. Yasaya destek veren sanatçılar da öyle. Hatta
geniş katılımlı boykot kampanyaları da gündeme geldi. Bu tepkiler sonucunda,
ünlü Rus internet güvenliği firması Kaspersky, BSA’dan çekildiğini açıkladı. İnternet
alan adı ve erişim hizmet sağlayıcısı Go Daddy ise boykot tehdidi karşısında
yasadan desteğini çekmek ve bunu
açıklamak zorunda kaldı. Yasanın destekleyicilerini zor günler bekliyor.
Yasa, karşıtları tarafından, “bildiğimiz
haliyle internetin ölümü” olarak adlandırılıyor. Bunun “Büyük Amerikan Ateş
Seddi” olacağı dile getiriliyor Çin’e referansla. Ama her durumda, bu SOPA’nın
ucunun hepimize dokunacağının farkında olmamız gerek. Bu girişim ABD hukukunun
tüm dünyaya dayatılmasından başka bir şey değil (http://www.michaelgeist.ca/content/view/6134/135/). Çünkü alan adı sağlayıcının ABD hukukuna tabi bir yerleşimde bulunması
yasanın uygulanması için yeterli. Bilindiği gibi bütün “com”, “org” ve “net
uzantılı alan adları ABD’de yerleşik şirketler tarafından kayıt altına
alınıyor. Yasa çıkarsa, internet sitenizin veya herhangi bir internet
paylaşımınızın bu düzenleme çerçevesinde engellendiğini, hatta daha ciddi
yaptırımlarla karşı karşıya kaldığınızı görebilirsiniz.
Geçen yüzyılın kafasıyla bu yüzyılın
internetini düzenlemeye kalkan bu zihniyete, sadece ülkenizde değil her yerde
dur demek zorundasınız. Çünkü birer “netdaş” olarak artık gerçekten de dünya
vatandaşısınız...
Gennaration, Ocak 2012
0 comments:
Yorum Gönder