17 Ocak 2012

#SOPA ’nın ucu hepimize dokunacak!


Geçen yüzyılın kafasıyla bu yüzyılın internetini düzenlemeye kalkan bu zihniyete, sadece ülkenizde değil her yerde dur demek zorundasınız. Çünkü birer “netdaş” olarak artık gerçekten de dünya vatandaşısınız...

Sosyal medyada İngilizce akışı izliyorsanız, son zamanlarda şu etiketle mutlaka karşılaşmışsınızdır: #SOPA, yani “Stop Online Piracy Act” adıyla ABD Kongresi’ne sevk edilen “Çevrimiçi Korsanlığı Önleme Yasası” taslağının kısaltması... SOPA, geçen yıl Kongre’den geri dönen COICA'nın (Combating Online Infringement and Counterfeits Act – Çevrimiçi Telif hakkı İhlalleri ve Taklitlerle Mücadele Yasası http://en.wikipedia.org/wiki/Combating_Online_Infringement_and_Counterfeits_Act) ısıtılıp yeniden piyasaya sürülmüş hali… Başta Holywood olmak üzere telif hakkı lobileri tarafından desteklenen Temsilciler Meclisi üyesi Lamar Smith ve “12 arkadaşı” tarafından gündeme getirildi.
Yasa taslağı ABD Adalet Bakanlığı'nın ve telif hakkı sahiplerinin yasal yetkilerini neredeyse uçsuz bucaksız bir biçimde genişletiyor ve daha da vahimi, bu yetkileri uluslararası hukuk kurallarını çiğneyecek bir biçimde küreselleştiriyor. Böylece sadece telif hakkını ihlal edeni değil bu ihlali "kolaylaştıran" siteleri de engelleyebilecekleri bir mekanizma yaratılıyor: Yani sadece link vermek bile kapatılmak ve reklam ağlarından dışlanıp, Pay Pal gibi ödeme sistemlerindeki paralarınıza el konulması için yeterli.
Üstelik bu taslak, sadece telif hakkı sahiplerinin değil, bu yayınlardan zarar gördüğünü iddia eden herhangi bir hizmet sağlayıcının de davaya dahil edilmesini mümkün kılıyor. Taslak, özellikle ABD dışındaki siteleri hedeflediği için, ABD'nin hukuksal yetkisinin ölçüsüz biçimde genişletilmesi sonucunu doğuruyor ve bu özelliğiyle diğer ülkelerin hukuksal bağımsızlığına da bir tehdit oluşturuyor.
Ama yasa taslağına karşı, Google, Facebook, Twitter, AOL, eBay gibi şirketlerden internet konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarına geniş bir kesime yayılan çok güçlü bir cephe oluştu. Bu cephe, yasanın ABD Anayasası'nın 1. maddesini ihlal ederek ifade özgürlüğüne kast ettiği; kara listeler hazırlayarak, internet hizmet sağlayıcılarını sürece zorla dahil ederek internet sansürüne yol açacağı ve bu hizmetlerin sekteye uğrayacağı; internet endüstrisinin onulmaz zararlar göreceği; özgür yazılım hareketinin engelleneceği; kullanıcıların birer yayıncı haline geldiği web 2.0 yapısının sakatlanacağı; internet güvenliği konusunda ciddi zaaflar oluşacağı ve “deep packet inspection” gibi teknolojilerle mahremiyet ihlallerinin gündeme geleceği; yasanın korsanlığı önlemekte etkisiz kalacağı; yasa çalışmalarının demokratik şeffaflıktan uzak olduğu; özellikle de telif hakkı lobilerinin müphem çıkarlarının insan haklarının önüne koşularak yasamanın yozlaştırıldığı eleştirileriyle bu girişimi topa tuttu. ABD hukuksal yetkisinin genişletilmesi tehdidi ise bu tepkinin küresel boyuta yayılmasıyla sonuçlandı.
Bu arada, telif hakkı lobisi mensubu şirketler ve buradan para kazanan danışmanlık şirketlerinin yanı sıra yasayı destekleyen (başta Microsoft ve BSA’sı -Business Software Alliance- olmak üzere) bir çok teknoloji şirketi de var ve bu şirketler yasaya karşı olanlar tarafından küresel ölçekte teşhir ediliyor. Yasaya destek veren sanatçılar da öyle. Hatta geniş katılımlı boykot kampanyaları da gündeme geldi. Bu tepkiler sonucunda, ünlü Rus internet güvenliği firması Kaspersky, BSA’dan çekildiğini açıkladı. İnternet alan adı ve erişim hizmet sağlayıcısı Go Daddy ise boykot tehdidi karşısında yasadan desteğini çekmek ve bunu  açıklamak zorunda kaldı. Yasanın destekleyicilerini zor günler bekliyor.
Yasa, karşıtları tarafından, “bildiğimiz haliyle internetin ölümü” olarak adlandırılıyor. Bunun “Büyük Amerikan Ateş Seddi” olacağı dile getiriliyor Çin’e referansla. Ama her durumda, bu SOPA’nın ucunun hepimize dokunacağının farkında olmamız gerek. Bu girişim ABD hukukunun tüm dünyaya dayatılmasından başka bir şey değil (http://www.michaelgeist.ca/content/view/6134/135/). Çünkü alan adı sağlayıcının ABD hukukuna tabi bir yerleşimde bulunması yasanın uygulanması için yeterli. Bilindiği gibi bütün “com”, “org” ve “net uzantılı alan adları ABD’de yerleşik şirketler tarafından kayıt altına alınıyor. Yasa çıkarsa, internet sitenizin veya herhangi bir internet paylaşımınızın bu düzenleme çerçevesinde engellendiğini, hatta daha ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kaldığınızı görebilirsiniz.
Geçen yüzyılın kafasıyla bu yüzyılın internetini düzenlemeye kalkan bu zihniyete, sadece ülkenizde değil her yerde dur demek zorundasınız. Çünkü birer “netdaş” olarak artık gerçekten de dünya vatandaşısınız...

Gennaration, Ocak 2012

0 comments: