10 Aralık 2007

Nerde bu e-devlet? Nerde bu e-devlet?

Önce OECD, sonra AB/Capgemini araştırması derken, Türkiye'de e-devlet faaliyetleri ölçülmeye ve biçilmeye başlandı. Bu en "hızlı" olduğumuz alanda yeterince başarılı mıyız?

"Bilgi Toplumu Dairesi" internet sitesine bakıyorum ve "toplum" sözcüğünü aratıyorum: sadece "bilgi toplumu stratejisi"nde ve kurumun kendi adında geçiyor. "E-devlet" sözcüğü ise her yerde... Sahi, bu kurumun adını niçin "e-devlet genel müdürlüğü" yapmıyorlar ki? Stratejiye de "e-devlet stratejisi" der ve "başarının" tadını çıkarırdık! Peki, her konuda yaptığımız gibi devleti toplumun önüne koyup bilgi toplumunu da e-devlete indirgediğimizde, yeterince başarılı mıyız bakalım?

OECD Türkiye'de e-devlet çalışmalarıyla ilgili bir rapor yayınladı. Rapor "ülke talebi" üzerine yapıldığına göre, bu bir başarı aslında. Demek ki kendimize güveniyoruz. Rapor da "hacimde ve değerde yüksek işlemlerin çevrimiçi kılınmasıyla önemli başarılara imza atıldığını" ilan ediyor zaten. Ama sonra tatsız konular ortaya çıkıyor. Önce "belden aşağı", yani "yatırımın geri dönüşü" meselesinden vuruluyor: yatırımlarda gerçek iş modellerinin temel alınmamasından yatırımın geri dönüşü ile ilgili bilgi yokluğuna, maliyet/fayda analizlerinin uluslararası standartlarda gerçekleştirilememesinden proje ve değişim yönetimi becerilerinin eksikliğine, kullanıcı faydasının ölçülememesinden yerel yönetimlere yol gösterilememesine, mükerrerlik riski ve karşılıklı işlerlik sorunlarından tüm yönetimi kapsayacak kurumsal mimari planlamasının ortada olmayışına kadar bir dizi "teknik" sorun…

Bu yıl kamu BİT harcamaları yaklaşık 800 milyon YTL. Bunun yarısına yakınını Milli Eğitim Bakanlığı harcamış. Her ne kadar savunma harcamaları dâhil edilmese de, buna sevinmeliyiz elbette. Ama geri dönüşü ölçebilseydik, kalıcı adımlar attığımızı bilerek yolumuza daha da güvenle devam etmez miydik? Bu, "teknik" değil, yönetsel bir soru. Tıpkı "e-devlet kapısı"nın bir türlü gerçekleştirilememesi gibi… Zaten raporun asıl belalı bölümü de yönetsellikle ilgili. Rapor e-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu'nun bırakın bilgi toplumunu e-devlet projesini yönetmek için bile sınırlı kaldığını, kurulun yalnızca geniş ölçekli projelerle ilgilenip ve geri kalanı için daha yaygın bir yapının düşünülmesi gerektiğini ileri sürüyor. Ayrıca, elektronik işlemler ve kişisel veri güvenliği başta olmak üzere kapsamlı bir düzenleme çerçevesi olmadan bir adım bile atılamayacağını iddia ediyor. "Burası Türkiye, burada hepimizin bilgisi ulusal" demekle olmuyor! Birilerinin güvenip de e-devlet hizmetlerini kullanması lazım!

Raporda bu kadar tatsızlık yetmezmiş gibi, bir de "toplum" meselesi var tabii. Genişbantın geliştirilmesi ve internetin yaygınlaştırılması, telekom vergilerinin düşürülmesi, internet kafelerin birer özendirici odak haline getirilmesi vb. İşimiz zor! 5651 sayılı sansür yasası ve buna dayanarak çıkarılan internet evleri yönetmeliğinin derdi sayısal uçurum değil herhalde. Bu arada, e-devlet skorlarımızın "Avrupa'ya yakın" olmasıyla övündüğümüz AB/Capgemini 2007 e-devlet araştırmasının vardığı sonuçlar da OECD'ninkilerden pek farklı değil! Övünüyoruz da, yeterince çalışmıyoruz galiba…

BThaber, s:648, 3 - 9 Aralık 2007

0 comments: