11 Mayıs 2009

Oyunun Kuralı - “Yaratıcı Yıkım”

Sanayi devriminin neo-liberal paradigmasının, emperyal ulus-devlet kapitalizminin çöküşünü yaşıyoruz. Sistemik çöküş yapısal dönüşüm getirecek. Yaratıcı yıkım...

21. Yüzyılın ilk büyük ekonomik krizinin Wall Street üzerine Karl Marx’ın gölgesini düşürdüğü söyleniyor! Geçekten de S.S.C.B’nin çöküşüyle birlikte gözden düşen Marx’ın kitapları birden çok satmaya başladı! Ekonomi literatüründe Marx’tan yapılan alıntılar arttı. Yıldızı yükselen tek iktisatçı Marx değil. Ondan çok farklı birinin, Joseph Schumpeter’in adına da giderek daha sık rastlanıyor. 90’ların ortasında yoğunlaşan inovasyon tartışmalarıyla, “inovasyon ekonomisi”nin teorisyeni olarak ilgi görmüştü. Bugün ise gözden kaçan bir başka yaklaşımı çekim odağında: “Yaratıcı yıkım”...
Schumpeter’in 1929 krizi ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında geliştirdiği “Yaratıcı Yıkım” teorisinin, “Büyük Buhran”la karşılaştırılan bu günlerde hatırlanması doğal. “Kapitalizm, doğası gereği bir ekonomik değişim biçimi ya da yöntemidir... Asla, ama asla durağan olamaz. Yaratıcı Yıkım süreci kapitalizmin asli olgusudur.” (Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi, 1950) Bu, doğrudan ürün ve süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır, yeniden yapılanma süreci tüm ekonomik akışlara nüfuz eder ve sistemik bir çöküşü tetikleyerek yapısal bir dönüşüme neden olur. Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma dönüşümünün derin taşıyıcısıdr.
Bugün olan da bu işte. 1929 krizi sonrası şekillenen küresel ekonomik sistem çöktü. 1973 kriziyle sarsılmaya başlayan, sanayi devriminin neo-liberal paradigmasının, emperyal ulus-devlet kapitalizminin çöküşünü yaşıyoruz. Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek. İlk darbenin tetiklediği BİT’nin ekonomik yükselişi doruğuna ulaşacak. Temel ekonomik girdinin hammaddeden bilgiye dönüşümü süreci tamamlanacak. BİT ve ileri teknolojiler ekonomik ve sosyal hayatın bütününe “gömülü” hale gelecek. Enerji, çevre ve gıda krizleri, yani “reel krizler” kapıdayken, yaratıcı yıkım döngüsünün çabuk tamamlanacağını, bu krizlere kaynak planlama iradesi ve teknolojiyle cevap verebilecek yeni bir küresel yönetişim sisteminin doğacağını umalım.

BThaber, s:718, 3-9 Mayıs 2009

0 comments: