16 Temmuz 2009

Oyunun Kuralı - Google Sites da engellendi: "sansüresansür"

Blog dünyasında etkin ve sosyal ağları iyi kullanan bir grup reklamcının bir yıl önce başlattığı ve hızla kitleselleşen "sansüresansür" hareketi, viral karakteri ve gerilla iletişim etkisiyle kısa zamanda oldukça etkili oldu.

İnternet sansüründe bir adım daha atıldı ve "Wordpress", "Geocities", "Blogspot", "Google Groups", "Alibaba", "Youtube", "Dailymotion"'dan sonra, bir başka geniş paylaşım platformu olan "Google Sites"a erişim engellendi. Her zamanki gibi bu kararın gerekçesi kamuoyuna açıklanmasa da, bu kez nedenin Atatürkçü Düşünce Derneği'nin Atatürk'e hakaret gerekçesiyle açtığı bir dava olduğu tahmin ediliyor.

Kullanıcı katkısının dönüştürdüğü internet, çok sayıda insanın kullandığı, bilgi paylaştığı, proje geliştirdiği, çalıştığı, topluluklar kurduğu web platformlarını daha değerli kılıyor. Dolayısıyla, şikayet konusu olan bir içerik yüzünden bunca kullanıcının mağdur edilmesi de tepki yaratıyor. Bu durum başta 5651 sayılı internet yayıncılığı kanunu olmak üzere olumsuz düzenlemelerin ve uygulamaların doğrudan sansüre yol açtığı savını da doğruluyor.

Şimdiye kadar yaklaşık 2700 sitenin engellendiğini biliyoruz. Yetkililerin açıklamalarına göre bunların sadece %30'u çocuk pornografisi gerekçesiyle engellenmiş. Geri kalanı, müstehcenlik, fuhuş, Atatürk'e hakaret, intihara yönlendirme, sağlık için tehlikeli madde temini gibi, oldukça muğlak ve göreli gerekçelerle, kimi zaman da gerekçesiz olarak engellenmiş bulunuyor. Çocuk pornografisi ilgili davalarda onca beraatle karşılaştıktan sonra bu gerekçenin de nesnel olarak değerlendirildiğinden kuşku duyuyoruz.

İnternet sansürüne yönelik tepkiler şimdiye kadar özellikle bilişim STK'ları tarafından çeşitli biçimlerde dile getirildi veya hukuki girişimlerde bulunuldu. Ama bu tepkiler özellikle kamuoyu baskısı yaratmak bakımından pek işe yaramış görünmüyor. Blog dünyasında etkin ve sosyal ağları iyi kullanan bir grup reklamcının bir yıl önce başlattığı ve hızla kitleselleşen "sansüresansür" hareketi ise, viral karakteri ve gerilla iletişim etkisiyle kısa zamanda çok daha fazla iş başarmış durumda (www.sansuresansur.org). Blogların kendi kendilerini kapatmasıyla başlayıp, kullanıcıların oluşturduğu malzemenin sergilenmesiyle, sticker'lar, afiş çalışmalarıyla ve son olarak da "yay!" hareketi ve bir dizi iletişim filminin yayılımyla devam eden hareket giderek büyüyor. Özellikle sosyal ağların ve medyanın etkin kullanımı ve internetten fiziksel dünyaya doğru yayılımcı karakteri bu hareketi farklılaştırıyor. İnternet sansürüyle mücadele etmek için yeni politik katılım teknoloilerini kullanmak iyi bir fikir.

BThaber, s:728, 12- 18 Temmuz 2009

1 comments:

Erkan Gencol dedi ki...

Bir arkadaşım ilk youtube sansüründe "demek ki teorik olarak birileri sansürü kullanarak Türkiye'nin Yutdışı bağlantısını kesebilir" demişti, o günler yakın sanırım.