14 Eylül 2009

Oyunun Kuralı - "e-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı": Yönetişim fobisi...

"e-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı", başarısız olan "Bilgi Toplumu Stratejisi ile aynı yönetişim kaçkını tavırla, aynı hantal, merkeziyetçi yönetim saplantısıyla mekanik süreçler ve kurumlar icat etmekten başka bir şey yapmıyor.

“Politika”, kavramsal olarak herhangi bir organizasyonun karşı karşıya bulunduğu “olumsuz” bir durumla baş etmek ve bu durumdan “olumlu” kazanımlar elde etmek veya “olumlu” bir durumu daha iyi yöneterek faydayı sürekli ve sürdürülebilir kılmak için bir eylemsel çerçeve geliştirmek üzere yapılır. Bu, organizasyonu oluşturan tarafların tamamını ilgilendirir. İlgili tüm tarafların katılımı olmaksızın sorun yönetilemez ve daha çok sorun doğurur. Devlet bu taraflardan yalnızca biridir. Ama politika ve strateji belirlemenin devletin işi, bunların sonuçlarına katlanmanın da diğer kesimlerin görevi olduğu düşüncesi ülkemizde köklüdür.
Bu düşüncenin yeni bir örneğiyle daha karşılaştık: "e-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı Taslağı", ilgili bakanlıklara gönderildi ve ilgilenenlerin inceleyip değerlendirebilmesi için Başbakanlık web sitesinde yayınlandı. Bu taslak, mekanik bir şekilde e-devlet stratejisine indirgenmiş 2006 tarihli “Bilgi Toplumu Stratejisi”nin, e-devlet alanında bile başarısız olduğu tescillendikten sonra derde deva olsun diye yapıldı.
“En azından dürüstçe e-devleti başlığa taşıyıp ‘bilgi toplumu’nu onun arkasına takmışlar” diye düşündüm. Çünkü Bilgi Toplumu Stratejisi e-devletten başka bir açılım sunamadan haksız bir biçimde başlığında “bilgi toplumu” ibaresini taşıyordu. Bu yeni taslağın hangi derde deva olacağı belli değil, çünkü yeni bir şey söylemiyor. Aynı yönetişim kaçkını tavırla, aynı hantal, merkeziyetçi yönetim saplantısıyla mekanik süreçler ve kurumlar icat etmekten başka bir şey yapmıyor. Kalabalık ve sadece kamu birimlerinden mürekkep bir Bilgi Toplumu Ajansı kurulacak. Siyasetçiler ve bürokratlar bizi bize rağmen “bilgi toplumuna” taşıyacaklar! Ne STK’lara, ne iş dünyasına, ne akademiye ne sivil inisyatiflere hiç bir şey sormayacaklar. Bugüne kadar ne yaptılarsa aynı şeyi bu kez farklı adlar taşıyan kurumlarla yapmaya ve taktiği strateji zannetmeye devam edecekler...
BİT sivil inisiyatiflerinin öncülüğünde, ekonomik ve sosyal hayatın önemli aktörlerinin katılımıyla geliştirilecek bir “Bilgi Toplumu Eş Stratejisi”ni, bu kanun taslağının ve temsil ettiği yönetişim fobisinin karşısına dikmek zorundayız. Artık kaybedecek zamanımız kalmadı!

BThaber, s:736, 7 – 13 Eylül 2009

0 comments: