12 Mart 2009

Oyunun Kuralı - Kriz, BİT ve işsizlik

İnsana yatırımın BİT sektörü için can alıcı önem taşıdığı maalesef Türkiye’de pek anlaşılmıyor. "Kriz paketleri"nde insan kaynağı kolaylıkla harcanabilir bir kalem olarak BİT harcamalarının hemen yanındaki yerini alıyor! Sonra da bilgi ekonomisine uygun "sosyal sermayeyi" neden yaratamadığımızı soruyoruz!

Küresel kriz ekonomik durgunluğun yanı sıra yoğun bir işsizlik artışı da getiriyor. Gerek teknoloji sektörleri ve BİT sektörü içinde gerekse diğer sektörlerdeki BİT istihdamı işsizlik dalgasından nasibini alıyor. Microsoft, Nortel, Motorola, Yahoo, Nokia, Sony, Google, Electronic Arts kriz paketi olarak kitlesel işten çıkarmalara gittiklerini açıklayan firmalardan sadece bir kısmı. Ekonomi genelindeki BİT işgücünde işten çıkarmaları ve istihdamda dışkaynak kullanım eğilimini buna eklediğimizde durum vahimleşiyor.
Ülkemizde de durum farklı değil. İnsana yatırımın BİT sektörü için can alıcı önem taşıdığı maalesef Türkiye’de pek anlaşılmıyor. Zaten hangi sektörde insan kaynağının en temel gayri-maddi sermaye olduğu gerçeği anlaşıldı ki? Burada işsizlik hem sistemik hem de kültürel bir sorun. "Kriz paketleri"nde insan kaynağı kolaylıkla harcanabilir bir kalem olarak BİT harcamalarının hemen yanındaki yerini alıyor! Sonra da bilgi ekonomisine uygun "sosyal sermayeyi" neden yaratamadığımızı soruyoruz! Tek avuntu bu işgücünün nitelikli, esnek ve mobil olması, dolayısıyla kriz sonrası istihdama geri dönüş konusunda diğer işgücü gruplarına göre belirgin bir avantaj sağlaması.
BİT sektöründe işsizlik tehdidi yaşayan ya da işsiz kalanlar en iyi bildikleri konuda, yani ağ yapıları alanında çözüm aramaya başlıyorlar. Zaten bu ağ temelli esnek çalışma modeli BİT’nin işgücü pazarına yaptığı en önemli etkilerden biri. Birçok ülkede topluluk ağları işsizliğe karşı bir çare olarak ortaya çıkıyor. İnsanlar bir araya gelip, yani bir kümelenme oluşturup, bir topluluk ağında örgütlenip becerilerini birleştirerek, düşük maliyetli ve yüksek katma değer taşıyan ürün ve hizmetler sunup yine ağın nimetlerini kullanarak bunları pazarlayabiliyor. Üstelik bunu maaş çarkına girip şirketlerin hantal yapılarını finanse etmeden yapıp, aracıları aradan çıkararak daha fazla kazanıyorlar. Bu iş temelli topluluk ağlarını "ortaklaşa kapitalizm", "peer-to-peer ekonomisi", "wikonomics" ya da daha iyisi "ağ kapitalizmi" kavramlarıyla nitelemek mümkün. Girişimcilik, esneklik ve yaratıcılıkla birleştiğinde ağlar üzerinde harikalar yaratıyor. Ortaklaşa yapılar içinde gerçek ortak paydayı keşfetmenin yolları bize de açık. Belki de bu tecrübeyle etkili ve bize özgü farklı istihdam modelleri yaratabiliriz.

BThaber\ s:708\, 23 Şubat – 1 Mart 2009

0 comments: