Demokrasi olmadan kalkınma olmuyor… Bilgi, toplum, ekonomi, teknoloji, inovasyon, eğitim, kalite vb. ile “politika” arasında demokrasi yoksa, yani “talep” yoksa, kalkınma, yani “arz” da yok!
Bu, BThaber’de yayınlanan 100. yazım… Genellikle bilgi toplumuna dönüşüm ve bilgi ekonomisine geçiş ile ilgili politika ve stratejiler üzerine yazdım. Bilgi, toplum ve ekonomi arasında doğru ve verimli bir ilişki kurmanın yolu politikadan geçiyor çünkü. Sadece bu alandaki politikalardan değil, alıştığımız anlamda “politika”dan da… Konuyla ilgili olup da ikiden fazla hükümet görmüş kişiler bilir: iktidarlar yeniliğin tazeliğiyle bu “şık” başlık altında hemen yeni bir “kurumsal örgütlenme” geliştiriverirler! Yeni “strateji belgeleri”, “eylem planları” ve “koordinasyon çalışmaları” bunu izler. Bu arada kamu kesimiyle sınırlı olmak üzere, plana ihtiyaç duymayan bir takım mekanik eylemler yürür ve bununla “gurur duyulur”. Sonra süreci taçlandırmak için bütün bu “devletli” belgelerin tam tersi yönde anti-demokratik bir uygulama girişiminde bulunulur (RTÜK yasası, internet (sansür) yasası vb). Ardından seçim olur ve sil baştan…
Niçin? Çünkü seçim, aslında “seçim” değildir de ondan… Demokrasi olmadan kalkınma olmuyor da ondan… Bilgi, toplum, ekonomi, teknoloji, inovasyon, eğitim, kalite vb. ile “politika” arasında demokrasi yoksa, yani “talep” yoksa, kalkınma, yani “arz” da yok!
Cumhuriyet adına demokrasiyle mücadelenin bile artık elektronik ortamda yürütüldüğü bu tanıdık ama “gelişmiş” seçim ortamında neyi “seçeceğiz”?
Demokrasilerde meclis temsili olabilir, ama sandık gerçek olmak zorundadır. Bunun için de sandıkta gerçek seçeneklerin yer alması gerekir. Demokrasinin kısa tarihindeki uzun karanlıkların nedeni, iktidarsızlaşan yönetsel mekanizmanın kendi tehdit algısıyla seçmenleri seçeneksizliğe kapatmasıdır. Yani aslında 22 Temmuz’da seçim olmayacak!
Elbette bu sonsuza kadar sürmez. Yönetsel “eşik” küresel konjonktür ve iç dinamiklerin gerilimi nedeniyle aşıldığında, topluma dayatılan statüler yarılır, sosyal enerji kısa devre yapar. Bunun sonucu çatışma ve kaos da olabilir, yönetim reformu ve demokratik kalkınma da…
Kısacası herkes gibi siz BİT erbabının da “politika” yapması gerekiyor. Bilgi, iletişim ve teknoloji ile uğraşmak aslında "politika" yapmak da demek. Ama bu sefer işinizi yapabilmek için değil, hayatta kalmak için politikaya ihtiyacınız var…
(Bu yazının ilk versiyonu için: BThaber, s:628, 9 - 15 Temmuz 2007)
0 comments:
Yorum Gönder