29 Mart 2007

6- Hacker'lar: Viral Kültürün "Semantik Gerillalar"ı mı, Enformasyon Toplumunun Veri Hırsızları mı ?

Hacker, bilginin, daha da ötesinde denetim altına alınmamış anlamın peşindedir. Kişisel çıkarının değil. Bedava yazılımla insanların sistemlerine, kişisel çıkar elde etmek için giren kişi, hacker değil, yalnızca cracker'dır ve dediğimiz gibi, şirketlerde ya da hükümette bunlara daha sıklıkla rastlanır. Heyecan peşindeki veletler, ya da seri cinayet işleme cesaretini gösteremeyen psikotik virüs yazıcıları da bulunur içlerinde. Ama bu, etik sahibi bir hacker'ı sivil topluma karşı bir "suçlu" kılmaya yetmez. Militer sistemlere girerek Hindistan'ın nükleer savaş programlarını geciktirmek, ya da Orta Meksika'da milislerin yaptığı bir köylü katliamını iki saat içinde tüm dünyaya duyurup geniş çaplı sivil bir protestoyla Meksika hükümetini sorumluluk almaya zorlamak bir suçsa, o başka... Mafya - devlet bürokrasisi ile ilgili "gizli" belgeleri kamuoyuna duyurmak bir suçsa, bir çok ünlü köşe yazarı da şu anda içerde olmalıydı. Bilginin gizliliğini ihlal suçu, onu kimin sızdırdığıyla doğru orantılı galiba.
Hacker teknoloji kullanıcısından çok, yaratıcısıdr. Kullandığımız işletim sistemlerinin (Unix, Mac Os, Windows vb.) çoğu, müzik programlarının hemen hepsi (etik gereği, hacking eylemi "estetik" olmalıdır ve tüm karşı-kültür grupları gibi onlar da sanata yeteneklidirler), bir çok masaüstü yayıncılık programı ve çoğu elektronik şebeke çözümü, şirketlerin de sonuna kadar kullandığı bu araçlar hacker'lar tarafından yaratılmıştır. Bu doğal. Çünkü, ancak bir sistemim tüm imkânlarını öğrenme merakı ve ihtiyacı içinde olan biri, o sistemi geliştirebilir. Telefon sistemi de böyle gelişmiştir, bilgisayar sistemi de. Bedene bir uzantı halinde eklenen bir çok üst teknoloji ürünü protez de, ancak merakının peşinden giden hacker'lar sayesinde, kendi bedenleri üzerinde geliştirilmiştir.
Ama hacker, teknoloji üretirken, öncelikle öznenin sosyal bir organizasyon halinde kendini yeniden-oluşturmasına zihinsel ve fiziksel imkanlar sağlamak itilimiyle hareket eder. Hacker'ları tam bir karşı-kültür grubu kılan da, onları diğer karşı-kültür gruplarından ayıran da bu itilimdir. İletişim teknolojilerini, verili dilin ve enformasyon akışının yapısını kırarak onu sosyalleştirmek amacıyla, bir tür "semantik gerilla savaşı" için kullanır .(1)
Elektronik bir şebekede ilerleyen bir dijital solucan ya da insanın enformasyon şebekesi sinir sisteminde bir sinir hücresinden diğerine yayılan bir RNA virüsü benzeri davranışlar gösterir. Dil dolayımıyla alınan mesajlar, bir çocuğun beynindeki veri kopyalama mekanizmalarını harekete geçirerek sisteme yerleşirler (çocuk öğrenir) .(2)
Düşünce bulaşıcıdır, dil viraldir, muhalefet kendini kopyalayarak yayılma eğilimi içindedir. Ama bir virüs, yapısı itibarıyla muhalif ya da iktidardan yana değildir. Bu yüzden, spontane ve öngörülemez davranışlar sergiler. Virüs, imkândır. Gelecek açık...

----x----

NOTLAR:
[1] Anthony Jon Lev Anderson, Technology and Freedom, Politika-Felsefe-Sosyoloji – Disiplinlerarası Bitirme Tezi, 1993. Lyotard’dan Habermas’a, Marcuse’den Derrida’ya, Burroughs’dan McLuhan’a bir çok düşünürün görüşleri ışığında tekno(alt)kültürleri inceleyen bu ilginç çalışma için bkz: http://www.eff.org/pub/Net_culture/Hackers/technology_freedom.paper

[2] Richard Dawkins, “Viruses of the Mind”, 1991; ayrıca, Steve Cook, inf(l)ections, http://landow.stg.brown.edu/cpace/infotech/cook/ (Bulaşıcı düşünce ve ve fikirlerin viral yayılımı konusuyla ilgilenen Memetics hakkında yapılacak herhangi bir internet araştırması, bu makaleyle karşılaşmanızı sağlayacaktır. Aynı araştırma, Aristoteles’in “mimesis” anlayışından izler barındıran ve “aynı, eş vb.” anlamlarını taşıyan “meme”nin, kendini kopyalayarak yayılan bir zihinsel “replikant” olup, fikirlerin yayılmasında asıl etken olarak bu viral birimin iş gördüğünü düşünen çok sayıda ciddi araştırmacının çalışmalarıyla da tanıştıracaktır sizi. Memetiğin genetikle doğrudan bir ilgisi olduğunu ve “meme”lerin, hipermetinsel katmanları delip geçen eksenler üerinde kayarak yayılmayı özellikle sevdiklerini de belirtelim...)


-------------------


Özgür Uçkan, Est&Non, Sayı:6, Ekim-Kasım 2000
Nihayeticimdesin.com : http://www.geocities.com/guncelsanat/ou.htm

0 comments: