27 Mart 2007

Zarar verme!

Ey politika yapıcılar! Anladık, destek olmayacaksınız. Bari köstek de olmayın…

Bilgi Teknolojisi ve İnovasyon Vakfı ABD politika yapıcılarını “dijital refah” konusunda uyaran bir rapor yayınladı (http://www.itif.org/index.php?id=34). Bilgi teknolojilerinin (BT) ekonominin motoru olarak verimlilik, istihdam, daha etkili pazarlar, daha yüksek mal ve hizmet kalitesi ve inovasyon bakımından yaptığı etkiyi inceleyen raporun ilginç yanı, bu etkinin politika yapıcılara “rağmen” ortaya çıktığını göstermesi. Politikacılar ne yaparsa yapsın dünyanın döndüğü anlamına gelmiyor bu kuşkusuz; tersine, eğer politika BT’ye köstek değil destek olsaydı söz konusu etkinin ne kadar daha güçlü, yaygın ve kalıcı olabileceğini ifade ediyor.

Rapor, ABD ekonomisindeki gelişmenin dinamiğini BT’nin sağladığını, ancak mevcut ABD yönetiminin bunun farkında değilmiş gibi davrandığını ve önceliği başka konulara verdiğine dikkat çekiyor; ama bu “önceliğin” askeri-endüstriyel lobinin enerji-finans-bilgi akışının kontrolü hayali ve terör korkusu yoluyla post-polis devletinin inşası olduğunu söylemiyor elbette.

Raporun bizi ilgilendiren kısmı BT bakımından politika önceliklerini konumlama tarzı: “dijital ekonomiye hak ettiğini ver” (BT’yi ekonomi politikalarının odağına yerleştir); “dijital inovasyonu ve ekonomik sektörlerin dönüşümünü etkin bir şekilde teşvik et” (anahtar sektörlerde BT alanında inovasyon ve ar-ge’yi destekle); “vergi yasalarını BT yatırımlarını tetiklemek için kullan” (BT’nin verimlilik üzerinde yaptığı etkiyi göze alarak vergi seçimini doğru yap); “dijital okuryazarlık ve ve dijital teknoloji uyumunu cesaretlendir” (yurttaşların dijital ekonomiye katılımını artır ve bunu sivil toplumla birlikte yap); “zarar verme” (dijital büyüme makinesini yavaşlatacak olumsuz düzenlemelerden kaçın)…

Tanıdık geldi mi? Bizim politika yapıcılarımız en azında bu konuda ABD’yi yakaladıklarını düşünebilirler. Ne yazık ki ekonomimiz ABD düzeyinde değil! Orada ekonominin büyüklüğü ve küresel payı nedeniyle güçlenen dinamizmi “politikaya rağmen” BT etkisini hayata geçirebiliyor. Bizim politika yapıcılarımız toraman bir yumurcakla değil de kuvözdeki bir bebekle uğraştıklarının farkındalar mı acaba? ABD’deki hemcinsleri kadar küresel hırslara sahip olamasalar da, coğrafyaları içine kapatma hayali kurdukları bir Türkiye ile sınırlı olsa da, öncelikleri bir o kadar ulvî… Kim takar BT’yi! Biz kendi yağımızla kavrulur, yağ yakan motorumuzla boğuluruz.

Anladık, destek olmayacaksınız. Bari köstek de olmayın… BT sektörü de devletin kuyruğunu bıraksın artık. Dünyayla yüzleşsin, bağışıklık kazansın.


(BThaber, 2-8 Nisan 2007 / S: 614)

0 comments: